20 Şub BİZİM YUNUS
Evet yaşadığı dönem de herkes ona böyle dermiş!
Sizlerle yakınlarda okuduğum Kapı yayınlarından çıkan İskender Pala’nın OD isimli Yunus Emre hikayesini paylaşmak istiyorum.
Bu arada İskender Pala benim okumaktan zevk aldığım favori yazarlardan belirtmeden geçemeyeceğim. Yeni romanlarını sabırsızlıkla bekliyorum.
Yunus Emre ile hepimiz ortaokul yıllarından beri tanışıyoruzdur ama kavak yellerinin estiği o dönemlerde çoğumuz sadece edebiyat dersinin bir konusu olarak bakmışızdır. Tabiki daha sonraları Yunus’un çeşitli dörtlüklerini de okudum, hakkında pek çok yazı da yine de OD daki Yunus kadar hiç içime işlememişti.
‘Biz bu ilden gider olduk,
kalanlara selam olsun’ demişti… de ben o selamı bu kitabı okuduktan sonra gerçekten almışım itiraf ediyorum ve bu vesile ile aleykümselam diyorum. Aşık Yunus, Biçare Yunus, Miskin Yunus, Derviş Yunus dediler ama gerçekten ben en çok Bizim Yunus denmesini sevdim.
Kitap Bizim Yunus’un hikayesini ve hayatındaki önemli kişilerle münasebetlerini Molla Kasım’ın anlatımından İskender Pala’nın kaleminden anlatıyor ve bence şahane olmuş.
Bizim Yunus’un Aslanlı Hünkar diye dile getirdiği Hacı Bektaş ile ilgili bölümde; Hazretin benim yolum ‘Eline, diline, beline…’ derken ilk harflerin kısaltması olan EDEB insandaki en değerli melekedir, alemin varlığını ancak kul olarak anlayabilirsin, Allah’a karşı tam kul olmak varlığa karşı tam hür olmak anlamına gelir sözleriyle anlatmak istedikleri Bizim Yunus’un olduğu gibi bizim de akıl defterimize girmelidir bence.
Sözün özü doya doya okumanız dileğiyle Bizim Yunus’un dörtlüğü ile bitirmek istiyorum:
‘ Ten fanidir, can ölmez
Çün, gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değil’
Yorum Yapılmamış