MARDUK 3: DÜNYA TARİHÇESİ KEŞİF SEFERLERİ - Nilufer.ist
1178
post-template-default,single,single-post,postid-1178,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-theme-ver-7.7,wpb-js-composer js-comp-ver-4.7.4,vc_responsive
 

MARDUK 3: DÜNYA TARİHÇESİ KEŞİF SEFERLERİ

01 Nis MARDUK 3: DÜNYA TARİHÇESİ KEŞİF SEFERLERİ

12.Gezegen Marduk’tan sonra yine aynı yazarın 

en son çıkarmış olduğu ‘Dünya Tarihçesi Keşif Seferleri’ adlı 2009 yılında RM Yayıncılık tarafından yayınlanan kitabını okumanız; değişik isimler altında dünyanın farklı bölgelerine yapılan gezilerden  elde edilen bulguları gözden geçirmenizi sağlayacaktır.

Antik çağ metinlerinin tamamındaki kronolojik sıra incelendiğin de ortaya şu sonuç çıkmış. Ne zaman olduğu tam bilinmeyen bir  başlangıç, sonra Tanrılar dönemi, devamında yönetimin tanrılardan insanlara geçmesini sağlayan bir ara dönem ki gözcüler adı verilen yarı tanrı yarı insanların da bulunduğu (Gılgamış destanını hatırlayın) ve sonuçta insan kralların dönemi. Farklı isimler altında farklı coğrafyalarda da olsa; Mısır kültürün de, Maya kültürün de, Mezopotamya kültürün de ve  Hint kültüründe de aynı düzende anlatıla gelmiş. Kutsal Kitaplardaki mitler ve destanların benzerlikleri de son derece dikkat çekici. Bu nedenle kitaptaki özellikle Kudüs ve Kutsal Ahit Sandığı ile ilgili bölüm benim için son derece ilginçti. Konu ile ilgili çok fazla okuma şansım olmamıştı bu kitaptaki ön bilgiler bile fikir sahibi olmanızı sağlıyor. Doğal olarak şimdi konu ile ilgili daha çok araştırma yapıp okuyacağım.

Ayrıca kitabın ilk bölümündeki Truva Atı hikayesine yazarın yaklaşım biçimi son derece ilginç geldi ve yazarın Türkiye’ye yaptığı seyahatlerdeki inceleme sonuçları açıkçası ben de merak uyandırdı. Mevcut bilimin  kabul edilebilir hiç bir açıklaması olmayan; 8 bin yıllık Çatalhöyükte bulunan iyi parlatılmış obsidiyen ayna, modern teknoloji ile yapılabilecek küçük delikli cam boncuklar ve madenlerin eritilerek kullanıldığı arkeolojik buluntuların sizi nerelere götüreceğini tahmin bile edemezsiniz.

Tarihte okuduğumuz, bildiğimizi sandığımız Gılgamış Destanı, Mısır’ın yedi yıllık bolluk ve yedi yıllık kıtlık hikayelerinin farklı boyutları ve Orta Amerika’nın  kurucusu sandığımız Maya-Aztek uygarlığından çok önce var olan gelişmiş Olmek’lerin varlığının kanıtlandığı sarsıcı yeni buluşlar bu kitapta bulabileceğiniz pek çok şeyden bazılarıdır. Açıkçası benim gibi siz de bu gezilere katılanları kıskanacaksınız!

En iyisi benim daha fazla anlatmayıp sizlerin kitapları okuyup bilgi süzgecinizden geçirdikten sonra yorumlarınızla beraber bizlerle paylaşmanız olacaktır. Bekliyorum…

Vazolu Tanrıça: Suriye de Halep Arkeoloji müzesinde sergilenen,

M.Ö 4000 yıl öncesine ait  insan boyutlarından biraz büyükçe bu heykeli müzenin tarif ettiği gibi bir bereket tanrıçası gibi mi görüyorsunuz

yoksa çok ünlü bir sümer metninde tarif edildiği gibi tanrıça (İştar)’ın uzak bir mesafeye  yapacağı yolculuğa hazırlanırken giydi 7 nesnenin  resmedildiği astronot kıyafetli bir tanrıça gibi mi görüyorsunuz?

Yorum Yapılmamış

Yorum yap
CAPTCHA

*

Başa Dön